IG Metall’den Uyarı Grevleri Çağrısı
IG Metall sendikasından yapılan açıklamada, metal ve elektrik sektörlerinde çalışan üyelerine 29 Ekim itibarıyla ülke genelinde uyarı grevlerine katılmaları yönünde bir çağrı yapıldı. Bu grevlerin her biri birkaç saat sürecek olup, bazı şirketlerde gece yarısında veya daha erken saatlerde başlayacağı belirtildi.
Söz konusu uyarı grevleri, sendikanın işverenlerin ülkenin kritik sektörlerinde, toplamda 3,9 milyon çalışanın ücretlerine yalnızca yüzde 3,6 oranında zam teklifini reddetmesinin ardından gündeme geldi. Alman işverenlerin otomotiv, metal ve elektrik sektörlerinde çalışanlara Temmuz 2025’ten itibaren yüzde 1,7, bir yıl sonra da 27 aylık bir süre için yüzde 1,9 oranında ek ücret artışı önerdiği biliniyor. Ancak sendika, çalışanların alım güçlerini artırmak amacıyla yüzde 7 oranında bir zam talep ediyor.
İşverenlerin Gerçekçi Bulmadığı Talep
Sendikanın bu talebi, ülke sanayisindeki zayıf üretim ve sipariş sonrası genel durgunluk nedeniyle sanayi şirketleri tarafından gerçekçi bulunmamakta. İşverenler, bu durumun ekonomik koşullar nedeniyle mümkün olmadığını savunuyor. Ancak sendika, uzun süredir devam eden yüksek enflasyonun ardından çalışanların alım gücünün ciddi şekilde azaldığını vurgulayarak, karların işçilerle paylaşılmasını talep ediyor.
IG Metall Başkanı’ndan Açıklama
IG Metall Başkanı Christiane Benner, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, “İşverenlerin sunduğu yetersiz teklif, durumun ciddiyetinin farkında olmadıklarını gösteriyor. Sektördeki 3,9 milyon meslektaşımızın daha fazla paraya ihtiyacı var. Ekonomiyi güçlendirmek için ek satın alma gücü sağlanmalıdır” şeklinde konuştu.
Alman Ekonomisi Reform Baskısı Altında
Alman ekonomisi, büyüme konusunda zorluklarla karşı karşıyken, hükümet yurt dışından gelen güçlü rekabet, özellikle Çin’den gelen baskı, Alman ürünlerine olan zayıf talep ve sanayideki yapısal sorunlar nedeniyle ekonomiyi yeniden canlandırmak için reform yapma baskısı altındadır. Almanya’nın, bir zamanlar başarılı olan “Ucuz enerji ve ara malı ithal et, bunları işle ve yüksek kaliteyle ‘Made in Germany’ algısıyla pahalı bir biçimde ihraç et” iş modeli artık eski verimliliğini kaybetmiş durumdadır.
Doğu Avrupa’daki ucuz iş gücü, Çin’e sürekli artan ihracat ve ülkenin savunma harcamalarının ABD’ye yaptırılması gibi faktörler de bu sorunlara çözüm sunmamaktadır.