Anadolu Üniversitesi akademisyenlerinden tarihi nitelikte ortak çalışma: “Yeni Bilgi ve Bulgular Işığında Nasreddin Hoca ve Ailesi”
Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi öğretim üyeleri Prof. Dr. M. Erol Altınsapan, Prof. Dr. Mehmet Mahur Tulum ve Prof. Dr. Zülfikar Bayraktar’ın uzun süredir üzerinde çalıştığı “Yeni Bilgi ve Bulgular Işığında Nasreddin Hoca ve Ailesi” başlıklı kitap, yayın aşamasına geldi. Uluslararası bir yayınevi olan Sonçağ Yayıncılık tarafından basılacak olan kitap, Nasreddin Hoca’nın tarihi şahsiyeti ve ailesine dair yeni bilimsel bulguları kamuoyuna ve akademi dünyasına sunmaya hazırlanıyor.
Arkeolojik Kazılar ve Büyük Keşif
Daha önce Prof. Dr. Erol Altınsapan’ın bilimsel başkanlığında Sivrihisar Seydiler Hamamı güney duvarı bitişiğinde yürütülen kazı çalışmalarında, Nasreddin Hoca’nın kızı Fatma Hatun’un mezar taşının bulunduğu yerin altında kendisinin kemiklerine ulaşılmıştı. Bu bulgu, Nasreddin Hoca’nın ailesine dair somut bir tarihi kanıt olarak kayıtlara geçti.
Ardından Sivrihisar Ulu Camii avlusunda yapılan restorasyonlar sırasında ortaya çıkan ve uzun süre Nasreddin Hoca’nın oğlu Ömer’e ait olduğu sanılan taş sanduka, Prof. Dr. Mehmet Mahur Tulum’un filolojik ve bilimsel analizleriyle yeniden değerlendirildi. Sanduka üzerindeki yazıların incelenmesi sonucunda, mezarın aslında bizzat Nasreddin Hoca’ya ait olduğu ortaya kondu. Bu tespit, Türk halk kültürünün en önemli simalarından biri olan Nasreddin Hoca hakkında bugüne kadar yapılan araştırmalar içinde en çarpıcı ve dönüştürücü keşiflerden biri olarak değerlendiriliyor.
Kültürel Mirasın Bilimsel Temsili
Kitapla ilgili değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Zülfikar Bayraktar, bu çalışmanın yalnızca akademik değil, kültürel ve toplumsal açıdan da büyük bir değer taşıdığını ifade etti. Bayraktar şunları kaydetti:
“UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Hükûmetler Arası Komitesi’nin 17. Oturumunda, ‘Nasreddin Hoca / Molla Nesreddin / Molla Ependi / Apendi / Afendi Fıkra Anlatma Geleneği’, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan, Özbekistan ve Türkiye’nin ortak dosyası olarak Somut Olmayan Kültürel Miras Temsili Listesi’ne kaydedildi. Bu gelişme, zengin sözlü kültür mirasımızın dünya çapında tanınması açısından tarihi bir adımdır.”
Bayraktar, fıkra anlatı geleneğinin yerel, ulusal ve evrensel değerler barındırdığını, ayrıca çok kültürlü dünyayı anlamak için güçlü bir anahtar niteliğinde olduğunu da belirtti.
Bilim, Kültür ve Turizm Açısından Yeni Ufuklar
“Yeni Bilgi ve Bulgular Işığında Nasreddin Hoca ve Ailesi” kitabı ile sadece Nasreddin Hoca’nın hayatı ve ailesi hakkında somut veriler ortaya konmakla kalmayacak, aynı zamanda bu bulguların turizm, kültürel tanıtım, istihdam, eğitim ve sosyal projeler başta olmak üzere birçok alanda yeni kapılar açacağı vurgulanıyor.
Prof. Dr. Altınsapan, Prof. Dr. Tulum ve Prof. Dr. Bayraktar’ın ortak emeğiyle hazırlanan bu kitap, Nasreddin Hoca’nın tarihi bir şahsiyet olarak yeniden anlaşılmasına katkı sağlayacak, aynı zamanda uluslararası literatürde önemli bir boşluğu dolduracaktır.