Amerika Birleşik Devletleri’nin Toprak Genişlemesi
Amerika kıtasında, yerli halklardan alınan topraklar üzerine inşa edilen Amerika Birleşik Devletleri, mevcut topraklarının yaklaşık %40’ını kolonici güçler ve bölge ülkelerinden yapılan satın almalarla elde etmiştir. ABD, bugünkü topraklarının yaklaşık beşte birine denk gelen kısmı için “Louisiana Alışverişi” olarak bilinen anlaşmayı yapmışken, Çarlık Rusyası’ndan satın alınan Alaska ise topraklarının yaklaşık %17’sini kapsamaktadır. Grönland ve Küba topraklarını satın alma girişimleri ise, ABD için beklenen başarıyı getirememiştir.
4 Temmuz 1776 tarihinde ilan edilen “Bağımsızlık Bildirgesi” ile uluslararası alanda bir aktör olarak ortaya çıkan ABD, zamanla topraklarını genişletme politikası benimsedi. Bu süreçte, savaşlar dışında diplomatik ve ekonomik yöntemler de devreye sokulmuştur. Kuzey Amerika’da, 15. yüzyılın sonlarına doğru Kristof Kolomb’un Amerika’ya ulaşmasıyla birlikte, 16. yüzyılda İspanyol, İngiliz, Fransız ve diğer Avrupalı güçler kıtada koloniler kurmaya başlamıştır. Yerli halklardan toprak almak amacıyla yapılan savaşlar ve katliamlar, 17. ve 18. yüzyıllarda hız kazanmış ve Avrupalı güçlerin kıtaya hakim olmasına zemin hazırlamıştır.
ABD’nin Önemli Toprak Alımları
İşte ABD’nin 19. yüzyıldan itibaren satın aldığı ve satın almak istediği, fakat alamadığı bazı önemli topraklar:
“LOUISIANA ALIŞVERİŞİ”
ABD, 1803 yılında Fransa’dan Louisiana bölgesini satın alarak tarihe “Louisiana Alışverişi” olarak geçen bir anlaşma imzalamıştır. Bu alışverişle, 2 milyon kilometrekareden fazla bir alan satın alınmış ve bu durum ABD’nin topraklarının büyük ölçüde genişlemesine yol açmıştır. 30 Nisan 1803’te Paris’te imzalanan sözleşme ile ABD, Fransa’ya 15 milyon dolar ödemeyi kabul etmiştir. Anlaşma, ABD’nin batıya doğru genişlemesini kolaylaştırmıştır. Fransa’nın o dönemdeki ekonomik zorlukları ve Napolyon Bonapart’ın Avrupa’daki çatışma olasılıkları, bu anlaşmanın yapılmasını kolaylaştıran unsurlar arasında yer almıştır.
Bu alışverişte ödenen tutar, 1803-2024 dönemi ortalama dolar enflasyonu %1,52 alındığında, bugünün parasıyla yaklaşık 420 milyon dolara tekabül etmektedir.
FLORIDA’NIN SATIN ALINMASI
Florida, İspanya’nın Amerika’daki sömürgelerinden biriydi. Ancak, İspanya, 19. yüzyılın başlarında Avrupa’daki savaşların etkisiyle bölgedeki kontrolünü kaybetmeye başladı. O dönemde ABD Başkanı olan James Monroe, “Amerika, Amerikalılarındır” sözüyle anılmaktadır. Monroe liderliğindeki ABD, 1819’da “Adams-Onis” antlaşmasıyla Florida’nın İspanya hakimiyetindeki topraklarını üstlenmiştir. Bu anlaşma ile İspanya’ya karşı eylemlerde bulunan ABD vatandaşlarının neden olduğu yaklaşık 5 milyon dolarlık zararı üstlenerek bu toprakları devralmıştır.
ALASKA SATIŞI İÇİN RUS TEKLİFİ
19. yüzyılın ikinci yarısında, Kırım Savaşı’nın ekonomik yükleri Çarlık Rusyası için zor bir dönem oluşturmuştur. Bu şartlar altında, Çarlık Rusyası Alaska’daki topraklarını ABD’ye satmayı teklif etmiştir. ABD, bu teklifi kabul ederek 1867’de Alaska’yı 7,2 milyon dolara satın almıştır. Bu alım, dönemin ABD Dışişleri Bakanı William Seward tarafından yönlendirilmiştir. Ancak Seward, o dönemde birçok kişi tarafından eleştirilmiştir. ABD medyası, Alaska’nın satın alınmasını “Seward’ın Aptallığı” olarak nitelendirmiştir.
Alaska, yeraltı zenginliklerinin keşfiyle daha da değer kazanmış ve günümüzde ABD topraklarının yaklaşık %17’sini kapsamaktadır. Alaska’nın jeopolitik önemi, zamanla daha belirgin hale gelmiş ve ABD için Rusya’ya karşı stratejik bir avantaj sağlamıştır. Alaska’nın en batı noktası ile Rusya’nın en doğu noktası olan Dezhnev Burnu arasındaki mesafe yaklaşık 80 kilometredir.
ABD’NİN KÜBA İLGİSİ
ABD, ayrıca Küba’yı da İspanya’dan satın almak için çeşitli girişimlerde bulunmuştur. 1854 yılında ABD’li üç diplomat tarafından kaleme alınan Ostend Manifestosu, ABD’nin İspanya’dan Küba’yı hızlı bir şekilde satın alması gerektiğini vurgularken, İspanya’nın teklifi reddetmesi durumunda adanın zorla ele geçirilmesi gerektiğini ima etmiştir. Bu durum, ciddi tepkilere yol açmış olsa da, ilerleyen süreçte Ada’daki ABD etkisi artmıştır. Dönemin Kübalı liderleri, bağımsızlık süreçlerinde 1903’te Guantanamo üssünün bulunduğu toprakları ABD’ye kiralamıştır.
VIRGIN ADALARI’NIN SATIN ALIMI
20. yüzyılın başlarından itibaren ABD, stratejik olarak önem verdiği Karayipler bölgesinde varlığını artırmak istemiştir. Bu çerçevede, o dönem “Danimarka Batı Hint Adaları” olarak bilinen Virgin Adaları’nın Danimarka’ya ait kısmını 1917’de 25 milyon dolar karşılığında satın almıştır. Bu alım, ABD’nin Karayipler’deki konumunu güçlendirmiş ve İkinci Dünya Savaşı sonrasında Virgin Adaları, ABD’nin turizm açısından önemli duraklarından biri haline gelmiştir.
GRÖNLAND SATIŞ PLANI
Kuzey Kutbu’nda Danimarka’ya bağlı özerk bölge olan Grönland, büyük ölçüde buzla kaplı bir alandır. 2 milyon 166 bin kilometrekarelik yüzölçümü ile Türkiye’nin yaklaşık 3 katı büyüklüğündedir ve adada yaklaşık 57 bin kişi yaşamaktadır. Eski ABD Başkanı Harry Truman, 1946’da Grönland’ı satın almak için Danimarka’ya 100 milyon dolarlık altın teklif etmiştir. 73 yıl sonra 2019’da, dönemin ABD Başkanı Donald Trump da Grönland’ı satın almak istediğini belirtmiş, bu durum Danimarka ile ABD arasında kısa süreli bir diplomatik krize neden olmuştur. Bu gerilim neticesinde Trump, Danimarka’ya yapacağı resmi ziyareti iptal etmiştir. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ise Mayıs 2021’de, ülkesinin Grönland’ı satın almak istemediğini ifade etmiştir.
SON ÖRNEKLER
Son olarak, Bangladeş’te yaşanan protestoların ardından ülkeyi terk eden eski Başbakan Şeyh Hasina, ABD’nin Bengal Körfezi’ndeki St. Martin Adası’nı ele geçirmeye çalıştığını iddia etmiştir. Hasina, bu durumu kabul etmediği için iktidarda kalmasına izin verilmediğini öne sürmüştür. Ancak Beyaz Saray, Hasina’nın bu ifadelerini yalanlamıştır.