1. Haberler
  2. Siyaset
  3. Cumhuriyet’in İlanı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Tarihinde Önemi

Cumhuriyet’in İlanı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Tarihinde Önemi

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

T24 Haber Merkezi

T24 Haber Merkezi

Türkiye Cumhuriyeti, Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı yürütmek üzere Ankara’da kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin
2. Dönem 1. Yasama Yılı’nda, 101 yıl önce bugün, 29 Ekim 1923 Pazartesi günü kuruldu. 1921 Anayasası’na eklenen
“Hâkimiyet, bilakaydüşart milletindir. İdare usulü, halkın mukedderatını bizzat ve bilfiil idare etmesi
esasına müstenittir. Türkiye Devleti’nin şekl-i hükümeti cumhuriyettir.”
hükmüyle ilan edilen cumhuriyet,
Türkiye’nin tarihinde ulus egemenliği ve demokrasi yolunda yapılan en büyük devrim olarak yüzyılın eşiğine
ulaştı. 29 Ekim 1923’te Büyük Millet Meclisi’nde cumhuriyetin ilanından sonraki birleşimde yapılan oylamada
158 milletvekilinin tamamının oyunu alan Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın lideri Gazi Mustafa Kemal Paşa,
oybirliği ile Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı seçildi.

Cumhuriyet’in ilanı ve 24 Kasım 1934’te “Atatürk” soyadını alan Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın
Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından, TBMM’nin kararıyla 101 pare top atışı yapıldı.

TIKLAYIN | TBMM Zabıt Ceridesi: 29 Teşrinievvel 1339 (Miladi 1929) Pazartesi günü
TIKLAYIN | Arşiv fotoğraflarıyla 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı
TIKLAYIN | Cumhuriyet’in ilk yıllarından arşiv fotoğrafları
TIKLAYIN | Lozan Barış Antlaşması 101 yaşında: Türkiye Devleti 24 Temmuz 1923’te, Türkiye Cumhuriyeti 29 Ekim 1923’te kuruldu
TIKLAYIN | Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı zaferle bitiren “Büyük Taarruz” 101 yaşında

“Yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz”

Türkiye’de “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.” kuralını devlet yönetimine yerleştiren ve demokrasiyi
taçlandıran Cumhuriyet’in ilanının üzerinden 101 yıl geçti. Milli Mücadele’nin zaferle sonuçlanmasının ardından
Mustafa Kemal Atatürk, yeni Türk devletinin yüzünü çağdaşlaşma ve demokrasiye çevirdi. Ankara’nın, Türkiye’nin
hükümet merkezi olmasının ardından mevcut rejimin isminin de bütün açıklığıyla konulması, yeni devletin başkanının
da seçilmesi gerekiyordu. O güne kadar devlet başkanlığı görevi, TBMM Başkanı olarak Mustafa Kemal Paşa tarafından
yürütülmüştü. Bazı yabancı ülkeler de Lozan Antlaşması’nın onayı için Türkiye’deki yeni devlet rejiminin daha açık
şekilde belirlenmesini istiyordu. Bu sıralarda İcra Vekilleri Heyeti’nin istifası ve Meclisin güvenini kazanacak
bir kabine listesinin oluşturulamaması da bu soruna acil çözüm gerektirdi. 25 Ekim 1923’te ise hükümetin
istifasıyla bir bunalım ortaya çıktı. Bu olay Atatürk’e, cumhuriyeti ilan etmek için beklediği fırsatı verdi.
28 Ekim 1923 akşamına kadar hükümetin kurulamaması üzerine Mustafa Kemal Paşa, Çankaya Köşkü’nde arkadaşlarına
“Yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz” diyerek fikrini açıkladı. Atatürk o gece, İsmet İnönü ile 1921 Anayasası’nın
bazı maddelerini değiştiren kanun tasarısını hazırladı.

Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk, 29 Ekim 1929’da Cumhuriyet Bayramı geçit törenini izliyor.

“Türkiye Devleti bir cumhuriyettir”

AA Arşivi’ndeki bültene göre, Meclis, 29 Ekim 1923 Pazartesi saat 18.00’de İsmet İnönü başkanlığında toplandı.
Anayasa Komisyonu tarafından sunulan ve anayasa değişikliğini içeren teklif acilen görüşülmesi için gündeme kaydedildi.
Görüşe sunulan tasarıda şu hükümler yer aldı:

  • “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Ulusal işlerin fiili idarenin yönetim şekli halka dayanmaktadır.
    Türkiye Devleti bir cumhuriyettir.”
  • Türkiye Devleti’nin dini İslam, resmi dili Türkçedir.
  • Türkiye Devleti, Büyük Millet Meclisi tarafından yönetilir.
  • Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı, Genel Kurulun toplantısında bir yasama dönemi süresi için kendi
    üyeleri arasında Millet Meclisi tarafından seçilir. Cumhurbaşkanı görevini halefi seçilene kadar sürdürür.
    Geçmiş başkan yeniden seçilebilir.
  • Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Türk Devleti’nin başıdır. Bu sıfatıyla gerekli gördüğü zaman,
    Büyük Millet Meclisi ve Bakanlar Kurulunun başkanlığını yapar.
  • Kurul Başkanı, Cumhurbaşkanı tarafından ve Meclis üyeleri arasından seçilir. Diğer bakanlar yine
    milletvekilleri arasında, Kurul Başkanı tarafından seçilir. Kurulun listesi Büyük Millet Meclisinin onayına,
    Cumhurbaşkanı tarafından sunulur.”

Atatürk, 29 Ekim 1930’da Cumhuriyet Bayramı kutlamaları için Meclis’ten ayrılırken.

“Yaşasın Cumhuriyet” sesleri ve alkışlar…

Komisyon adına söz alan Yunus Nadi Bey, Mondros Mütarekesi’ne kadar yaşanan olayları hatırlatarak cumhuriyetin
ilanının gerekliliğini dile getirdi. Daha sonra kürsüye çıkan Vasıf Bey, cumhuriyeti övdü. Daha sonra Eyüp
Sabri Hoca Efendi, gecikmeden cumhurbaşkanının seçimiyle devam edilmesini talep etti. Konuşmaların ardından
tasarı saat 20.30’da oturuma katılan 158 üyenin tamamının oyuyla kabul edildi. Cumhuriyetin ilanı “Yaşasın
Cumhuriyet” sesleri ve alkışlarla karşılandı.

Cumhuriyet'in İlanı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin Tarihinde Önemi

“Türkiye, dünya devletleri arasında tuttuğu yere layık olduğunu ispat edecektir”

Cumhuriyet'in İlanı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin Tarihinde Önemi

Cumhuriyetin ilanından sonra cumhurbaşkanlığı seçimine geçildi. Yapılan gizli oylamada 158 milletvekilinin
tamamının oyunu alan Gazi Mustafa Kemal, TBMM tarafından yeni Türk devletinin ilk cumhurbaşkanı seçildi.

İlk Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın ilk konuşması
Cumhurbaşkanı unvanıyla kürsüye çıkan Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın Meclise hitabı TBMM kayıtlarında şöyle yer aldı:
“Efendiler; asırlardan beri Doğu’da haksızlığa ve zulme uğramış olan milletimiz, Türk milleti, gerçekte
soydan sahip bulunduğu yüksek kabiliyetlerden yoksun zannediliyordu.

Son yıllarda milletimizin fiili olarak gösterdiği kabiliyet, istidat ve kavrayış kendi hakkında kötü
düşünenlerin ne kadar gafil ve ne kadar gerçeği görmekten uzak, görünüşe aldanan insanlar olduğunu pek
güzel ispat etti.

Milletimiz kendisinde var olan vasıfları ve değeri, hükümetin yeni adıyla medeniyet dünyasına çok daha
kolaylıkla gösterebilecektir. Türkiye Cumhuriyeti, dünya devletleri arasında tuttuğu yere layık olduğunu
eserleriyle ispat edecektir.

Arkadaşlar; bu yüksek rejimi yaratan Türk milletinin son dört yıl içinde kazandığı zafer, bundan sonra
da birkaç misli olmak üzere kendini gösterecektir. Bendeniz, kazandığım bu güven ve itimada layık olmak
için pek önemli gördüğüm bir noktadaki ihtiyacı arz etmek mecburiyetindeyim. O ihtiyaç, yüce heyetinizin
şahsıma karşı gösterdiği sevgi, güven ve desteğin devamıdır. Ancak bu sayede ve Tanrı’nın yardımıyla,
bana verdiğiniz ve vereceğiniz görevleri en iyi şekilde yapabileceğimi ümit ediyorum.

Daima sayın arkadaşlarımın ellerine çok samimi ve sıkı bir şekilde yapışarak, kendimi onların şahıslarından
bir an bile uzak görmeyerek çalışacağım. Daima milletin sevgi ve güvenine dayanarak hep birlikte ileri
gideceğiz. Türkiye Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır.”

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Cumhuriyet’in İlanı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Tarihinde Önemi

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

Giriş Yap

Haber Ülke ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!