Agent Hospital, yapay zekâ teknolojisinin en ileri seviyede kullanıldığı bir sağlık kurumu olarak karşımıza çıkıyor. Bu hastane, tamamen robot doktorlar, hemşireler ve otonom sistemler tarafından yönetilen, fiziksel bir yapıya sahip olmayan bir yapı. Günde 3 bin hasta tedavi etme kapasitesine sahip olan bu sistem, birkaç gün içinde 10 bin hastayı tedavi etme hedefiyle çalışmalarını sürdürüyor. Bu rakam, geleneksel insan doktorlarının yaklaşık 2 yılda tedavi ettiği hasta sayısının iki katından fazlası.
Tsinghua Üniversitesi’nin yapay zekâ araştırmacıları tarafından tasarlanan Agent Hospital’da 14 yapay zekâ doktoru ve 4 sanal hemşire görev yapıyor. Bu AI ajanları, büyük dil modeli (LLM) ile donatılmış olup, teşhis ve tedavi süreçlerini son derece hızlı ve etkili bir şekilde yöneterek sağlık sektöründe devrim yaratmayı hedefliyor. Hastaların tedavi geçmişini analiz eden ve uygun tedavi planları oluşturan bu ajanlar, görevlerine başlamadan önce ABD Tıp Lisansı Sınavı gibi zorlu bir sınava tabi tutuldu. Sonuçlar ise oldukça etkileyici: AI doktorları, bu testi yüzde 93,06 başarı oranı ile tamamladı.
Ayrıca, Agent Hospital yalnızca hasta tedavi etmekle kalmıyor; projenin temel hedeflerinden biri de geleceğin doktorlarını yetiştirmek. Tıp üniversiteleri ile entegrasyon sağlanan sistem, öğrencilerin burada göreceği eğitimle gerçek hastalar yerine sanal hastalar üzerinde pratik yapmalarına olanak tanıyor. Böylece, olası yanlış tedavi uygulamaları ve hasta zarar verme korkuları da ortadan kalkmış oluyor.
AI doktorlarından beklenen bir diğer önemli görev ise, pandemi gibi olası sağlık salgınlarını tahmin edebilmek. Toplanan verilerle, gelecekteki sağlık tehditlerini öngörüp, bu durumların sonuçlarını azaltmayı hedefliyorlar. Bu öngörü kabiliyeti, gelecekte yaşanabilecek sağlık krizlerine hazırlıklı olmayı ve etkilerini en aza indirmeyi sağlayacak.
Elbette, Agent Hospital gerçek doktorların yerini tamamen almayı amaçlamıyor. Her şeyin simülasyondan ibaret olduğu bu hastane, birçok avantaj sağlasa da, sonuçta şefkat, sıcaklık ve duygudan yoksun bir yapıya sahip. Ayrıca, her hastanın kendine has olduğunu unutmamak gerekir. Hastalıklar benzer olsa bile, hastalar arasındaki psikolojik ve sosyolojik farklılıklar önemli değişiklikler gösteriyor. Bu nedenle, yapay zekâdan elde edilen bilgilerin değerlendirilmesi ve tüm yasal sorumlulukların üstlenilmesi, gerçek doktorlar tarafından yapılmalıdır.
Tıbbın geleceğinde heyecan verici bir yer kaplayan bu yapay zekâ hastanelerinin yaygınlaşması, sağlık alanında birçok şeyi değiştirecek. Ancak, yapay zekâ ve insan iş birliği sürdürüldüğü sürece, sağlık hizmetlerinde daha başarılı sonuçlar elde edileceği kesin.
Kaynaklar: AA, Global Times, The Doctor Preneur Academy
Bunları da inceleyebilirsiniz: