Gülse Birsel ve Vural Çelik Arasındaki Küskünlük
Haber Merkezi, Türk televizyon tarihinin unutulmaz yapımlarından biri olan ‘Avrupa Yakası’nın senaristi Gülse Birsel ile dizide ‘Kubilay’ karakterini canlandıran oyuncu Vural Çelik arasında bir dönem küskünlük yaşandığına dair bilgiler ortaya çıktı. Gülse Birsel ve Vural Çelik, uzun bir süre boyunca bir araya gelmekten kaçındılar. Ancak, geçtiğimiz günlerde 51 yaşında yaşamını yitiren Vural Çelik’in vefatının ardından Gülse Birsel, ilk kez konuyla ilgili bir açıklama yapma gereği hissetti.
Önce sosyal medyada paylaşıp daha sonra pişmanlıkla silen Birsel’in dikkat çeken açıklaması ise şöyle:
“VEDA”
“Kendi kelimelerimle veda ediyorum. Son birkaç yıldır cenazelere katılamıyorum. Bunun altında yatan sebepleri çözmem gereken bir anksiyete benzeri bir durum var. Bence cenazeler, dini tören kısmını bir kenara bırakırsak, vefat eden kişiyle anıların hatırlanması, yad edilmesi ve veda edilmesi için vardır. Ben bu veda işlemini yazarak gerçekleştireceğim.”
“SETİN ÇOCUĞU GİBİYDİ”
Anılarım arasında yer alan bir iş arkadaşımı çok erken kaybettim. Şaşkın ve üzgünüm. Vural Çelik, ‘Avrupa Yakası’nın ikinci sezonunda tek bölümlük bir rol için dizimize katılmıştı: Kubilay. Çok tatlı bir performans sergiledi. Aşk üçgeni de oldukça iyi işledi. O hafta yapımcıya çıkarak “Mümkünse bu karakteri sık sık, belki de her bölüm yazmak istiyorum” dedim ve Vural, ekibe katılmış oldu.
Nevi şahsına münhasır biriydi. Setin çocuğu gibiydi. Herkese kendi kendine küser, nedenini bilmediğimiz konularda alınır, sonra barışmak için hediyeler isterdi. Bu hediye talebi, setin bir şakası haline geldikçe, “Bu hafta bana ne alıyorsun Gülse?” cümlesiyle stüdyoya girmeye başlamıştı. Güldüğümüz, keyfi yerinde olsun diye hep kollamaya çalıştığımız bir çocuksu bir ruhu vardı. Özellikle bana ve Engin Günaydın’a çok nazı geçerdi. Sette, bizi güldürmek için oynadığı “Mağdur persona”sı ile dikkat çekiyordu. Şenay Gürler’le bir kahve içmeye mi çıkıyoruz, “Vay, tabii sosyete bizi davet etmez!” diyerek şaka yapardı. “Ya kardeşim, iki kız dedikodu yapacağız, sen niye geliyorsun?” dediğinde, “Yok yok, ben garibanım zaten beni çağırmazsınız, bu fakire kahve ısmarlamazsınız” gibi abartılı cümleler kurarak bizi güldürmeyi başarıyordu.
“HEP MAĞDUR HEP EZİK”
Setin geleneksel şakalarından biri böylece inşa edilmiş oldu. Bu dinamikten yola çıkarak “Zenginliğine rağmen hep mağdur hep ezik Gülenay” karakterini yazdım. Vural da bu karakteri mükemmel bir şekilde canlandırdı. O dönemler, birinin bizi durduramadığı günlerdi.
2008’de, dizinin son sezonuna girerken, Vural ayrılmak istediğini ifade ettiğinde, ben ve birkaç oyuncu arkadaşım onu vazgeçirmeye çalıştık. Ücret, çalışma saatleri ve senaryodaki yeri gibi konularda şikayetleri vardı. Yapımcılarla görüşüp, alıngan bir tonla bana mesaj attı ve ayrıldığını belirtti, teşekkür etti. Belki benim daha fazla ısrar etmemi bekliyordu, kim bilir. Bence bu, yanlış bir karardı.
“KEŞKE KIRICI CÜMLELER ETMESEYDİ”
Keşke son sezonda da beraber oynasaydık. Ve keşke birkaç ay sonra bir televizyon programında benimle ilgili kırıcı sözler etmeseydi. (Tabii ki kimse iş arkadaşıyla tek bir sebepten dolayı 16 yıl boyunca iletişimi kesmez. Ancak sonraki yıllardaki yanlışları anlatmaya gerek yok.)
Ben Vural’ı, kahkahası, setteki ‘mağdur personasıyla’ yaptığı komiklikler ve güldüğümüz anlarla hatırlamak istiyorum. Türkiye çok iyi bir komedyenini kaybetti. Cenazelerde helallik almak bir gelenektir. Hakkımı helal ediyorum, sonuna kadar helal olsun.” Öte yandan, Gülse Birsel, Instagram hesabından bu açıklamayı silmeyi tercih etti. Gülse Birsel’in paylaştığı yazı, sosyal medyada da büyük tepki topladı.