Julian Assange, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Oturumu’na Katıldı
ABD’nin gizli belgelerini ‘WikiLeaks’ aracılığıyla sızdırarak tarihin en büyük ifşalarından birine imza atan Julian Assange, Fransa’nın Strasbourg kentinde gerçekleştirilen Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Sonbahar Oturumu’na katıldı. Bu oturumda Assange, “Julian Assange’ın tutuklanması ve mahkûm edilmesi ile bunların insan hakları üzerindeki tüyler ürpertici etkileri” konulu tartışmaları takip etti. Oturuma, Assange’ın eşi Stella Assange ile İzlandalı gazeteci Kristinn Hrafnsson da eşlik etti.
“GAZETECİLİK SUÇUMU KABUL ETTİM”
Assange, yıllar süren hapis hayatının ardından ilk kez kamuoyuna açıklamada bulundu. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde (PACE) yaptığı konuşmada, “gazetecilik suçu işlediğini kabul ettiği için serbest bırakıldığını” ifade etti. Assange, adalet sistemine atıfta bulunarak, “Açıkçası sistem çalıştığı için özgür değilim. Yıllar süren hapis hayatından sonra özgürüm çünkü gazetecilik suçunu kabul ettim” dedi.
“YERİNE GETİRİLEMEYEN ADALET YERİNE ÖZGÜRLÜĞÜ SEÇTİM”
ABD ile “casusluk suçunu kabul etmesi” karşılığında yapılan anlaşmanın ardından serbest bırakılan Assange, “sonunda yerine getirilemeyen adalet yerine özgürlüğü seçtiğini” belirtti. Assange, ABD ile yaptığı anlaşma hakkında, ABD hükümetine karşı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurmayacağı ve Bilgi Edinme Özgürlüğü yasasını kullanmayacağı şartlarının öne çıktığını dile getirerek, “Benim için adaletin önüne geçildi” ifadesini kullandı.
“14 YILIMI KAYBETTİM”
Dava sürecini sonuna kadar sürdürseydi, hayatının daha uzun yıllarını demir parmaklıklar ardında geçireceğini anlatan Assange, ev hapsinde, Londra’daki Ekvador Büyükelçiliği’nde ve aynı kentteki Belmarsh Hapishanesi’nde son 14 yılını kaybettiğini vurguladı. Kaybettiği yıllar boyunca, “daha fazla cezasızlık, daha fazla gizlilik ve doğruyu söyleyenlere karşı daha fazla misilleme” gözlemlediğini belirten Assange, “İfade özgürlüğü ve buna bağlı her şey karanlık bir kavşakta” dedi. Assange, “Özgürlük ışığının sönmemesi, çoğunluğun sesinin azınlığın çıkarları uğruna susturulmaması ve gerçeğin peşinden gitmeye devam etmek için herkesi üzerine düşeni yapmaya” davet etti. Gazeteciliğin bir suç değil, aksine “özgür ve bilgili bir toplumun temel direği” olduğunu vurgulayan Assange, gazetecilerin de işlerini yaptıkları için soruşturulmaması gerektiğini ifade etti.
NE OLMUŞTU
Julian Assange’ın kurduğu WikiLeaks, 28 Ekim 2010’da ABD’nin Irak ve Afganistan’da işlediği suçları belgeleyen 251 bin gizli belgeyi yayımlamıştı. Assange, Haziran 2012’de sığındığı Ekvador’un Londra Büyükelçiliği’nden 11 Nisan 2019’da çıkarılarak gözaltına alınmış ve “kefaletle serbest bırakılma şartlarını ihlal etmekten” tutuklanarak Londra’daki Belmarsh Hapishanesi’ne konulmuştu. ABD, İngiltere’den Assange’ın iadesini talep etmiş, İngiltere Yüksek Mahkemesi, ABD’den, Assange’ın ölüm cezasına çarptırılmayacağı ve adil bir şekilde yargılanacağına dair güvenceler istemişti. Julian Assange, haziran ayında, ABD ile varılan “casusluk yasasını ihlal ettiği” suçlamasını kabul etme anlaşması sonucunda, 5 yıldır tutuklu bulunduğu İngiltere’den ayrılmasına izin verilmişti. Anlaşma çerçevesinde, Assange, Büyük Okyanus’un Asya kıyılarına yakın ABD toprağı Kuzey Mariana Adaları Bölge Mahkemesi’nde duruşmaya çıkarılmış ve İngiltere’de cezaevinde kaldığı süre göz önünde bulundurularak Avustralya’ya gönderilmiştir.