Olayın Gelişimi
Olay, Tepebaşı ilçesindeki Şirintepe Mahallesi’nde bulunan Avukat Şahap Demirer İlkokulu’nda, 3 Ekim Perşembe günü meydana geldi. 2-E sınıfında okuyan İzzettin Abdullah, iddialara göre okul bahçesinde tost yerken, bir ekmek parçası aniden nefes borusuna kaçtı. Nefes almakta zorlanan küçük öğrenci, bahçede o gün nöbetçi öğretmen olan Renan Karabulut’a doğru koşmaya başladı.
Yardım Müdahalesi
Öğrencisinin zor durumda olduğunu fark eden öğretmen Karabulut, hemen İzzettin Abdullah’ın yanına koştu. Öğrencisinin nefes borusuna bir şeyin takıldığını anlayan Karabulut, 27 yıllık sağlık çalışanı eşinden öğrendiği Heimlich manevrasını soğukkanlılıkla uygulamaya başladı. Öğretmen, birkaç hamle sonunda öğrencinin nefes borusuna takılan ekmeği çıkarmasına yardımcı oldu. Karabulut, eşiyle bu tür acil durum senaryolarını evde sıkça tartıştıklarını ve nasıl davranmaları gerektiği konusunda antrenman yaptıklarını da belirtti.
Teşekkür ve Aile Ziyareti
Öğrencinin Teşekkürü
Yaşanan olayın şokunu atlatan İzzettin Abdullah, öğretmeninin elini öperek teşekkür etti. Olayı öğrendikten sonra İzzettin Abdullah’ın ailesi okula gelerek, çocuklarını kurtaran öğretmen Renan Karabulut’a minnettarlıklarını ifade etti. Bu arada, öğrencinin kurtarılma anı okulun güvenlik kameralarına anbean yansıdı.
Öğretmenin Açıklamaları
“İzzettin’i Kazasız Belasız Kurtardık”
Yaklaşık 26 yıldır sınıf öğretmenliği yapan 51 yaşındaki Renan Karabulut, o günü şu sözlerle anlattı: “Bahçede nöbetçi öğretmendim. O gün 3’üncü teneffüstü. İzzettin, başka bir sınıftan panik içinde yanıma geldi. İlk başta durumu anlamaya çalıştım. Tostun nefes borusuna kaçtığını fark edince, hemen sırtına vurarak müdahale ettim. Ancak bu yöntemle bir sonuç alamayınca aklıma hemen Heimlich manevrası geldi. O an soğukkanlı olmaya çalıştım, zor bir durumdu. Heimlich manevrasını uyguladığımda, Allah’ın yardımıyla İzzettin’in nefes borusundaki yiyeceği çıkardım. Hızla ağzındaki yiyeceği temizleyip elini yüzünü yıkadık ve kendisiyle konuşarak durumun çözüldüğünü gördük. Daha sonra okul müdürümüzü de bilgilendirerek normal ders işleyişine devam ettik. Şükürler olsun, İzzettin gayet sağlıklı. Benim eşim sağlıkçı ve 27 yıllık bir ebe. Kendi aramızda hep böyle senaryoları konuşuyorduk, sonuçta işimiz çocuklarla. Ne yapmamız gerektiğini öğrenmek için bu konuları sıkça gündeme getiriyorduk. Bu durumu İzzettin’le ilk kez yaşadık. İnşallah bir daha yaşanmaz ama çok şükür ki İzzettin’i kazasız belasız kurtardık. Bakanlığımız, öğretmenlerimize yönelik ilk yardım kursları düzenlemekte. Her eğitimcinin, özellikle Heimlich manevrası ve ilk yardım konularında eğitim alması büyük önem taşıyor.”
İzzettin Abdullah’ın Anıları
“Öğretmenime ‘Seni Çok Seviyorum’ Dedim ve Elini Öptüm”
Olayın kahramanı İzzettin Abdullah ise başından geçenleri şöyle anlattı: “Tost yerken boğazıma kaçtı. Sonra hemen koşarak hocama gittim ama koşmakta zorlandım, hocam beni gördü. Önce karnıma vurdu, ardından sırtıma da bastı. Sonra bir daha güçlü şekilde karnıma bastı ve ağzıma kaçanları çıkardık. Daha sonra yüzümü ve elimi yıkadım, öğretmenler odasına gittik. Hocama, ‘Çok teşekkür ediyorum, seni çok seviyorum’ dedim ve elini öptüm. Ailem de öğretmenimle görüştü. Babam okula geldi, daha sonra tekrar öğretmenin yanına gittik ve bir daha elini öptüm.”