Ölüm Tarihinin Bilinmezliği
Her insan, yaşamının sonuna dair bir merak taşır. Ancak kimse, diğerine ölüm tarihini kesin olarak bildiremez. Sağlıklı bir yaşam tarzının, normal ömür süresini uzatabileceği; sağlıksız alışkanlıkların ise bu süreyi kısaltabileceği bilinir. New York merkezli Tally Health adlı bir biyoteknoloji şirketi, yanak hücrelerinden alınan tükürük örneklerini analiz ederek biyolojik yaşı hesaplayabilen “CheekAge” adındaki epigenetik saati geliştirdiğini duyurdu. CheekAge, yanak hücrelerinden elde edilen tükürük örneklerindeki DNA’ları inceleyerek bireylerin biyolojik yaşını belirliyor.
DNA ve Epigenetik Saatler
Açıklamalara göre, DNA’daki değişimlerin analiz edilmesi, bir kişinin bir yıl içinde hayatta kalıp kalmayacağını gösterebiliyor. Uzmanlar, bu epigenetik saatin, bireyin gerçek yaşından çok, hücrelerinin ne kadar yaşlı olduğunu ortaya koyduğunu vurguladı. King’s College London’da Kök Hücre Bilimleri Profesörü Dusko Ilic, “Epigenetik saatler somut tahminler sunmaktan çok, risk değerlendirmeleri sağlıyor. CheekAge’in, ölüme odaklanmak yerine sağlıklı yaşlanmayı teşvik etmesi daha faydalı olur,” dedi.
Sağlıklı Yaşamın Önemi
Bath Üniversitesi’nde Epigenetik Profesörü Adele Murrell ise, “DNA’daki değişiklikler teorik olarak geri döndürülebilir. Bu epigenetik saat, insanlara erken bir ölüme doğru gittiklerini ve daha sağlıklı yaşamaları gerektiğini bildirebilir. Ayrıca, DNA’daki değişimlerin sağlıksız yaşam tarzlarıyla yakından ilişkili olduğu, epigenetik test yapılmadan da gözlemlenebilir,” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Asırlık Hayatın Sırları
Dün 100 yaşına basan ve yaşamını bir bakımevinde sürdüren eski ABD Başkanı Jimmy Carter’ın torunu Jason Carter, dedesinin uzun ömrünün sırlarını şöyle açıkladı: “Ağır bir kanser vakasını geride bırakarak hayatta kalmayı başaran dedem, hayatı boyunca sürekli egzersiz yaptı, her gün açık havada koştu, tenis oynadı, yüzdü ve bisiklet sürdü. Sağlıklı beslenmeye özen gösterdi. Geçen yıl kaybettiğimiz babaannemle mutlu bir yaşam sürdü. Sevgiye, arkadaşlığa, hayır işlerine büyük önem verdi. Şu anda fiziksel olarak zorlansa da duygusal olarak hâlâ iyi durumda; gülüyor ve sevgi dolu.”
