Şeyh İkrime Sabri’nin Durumu
Eski Kudüs ve Filistin Müftüsü, Mescid-i Aksa İmam Hatibi Şeyh İkrime Sabri, son günlerde İsrail istihbaratı tarafından ifadeye çağrıldı. Bu durum, bölgedeki gerilimin arttığı bir dönemde yaşanıyor. Şeyh Sabri’nin Doğu Kudüs‘teki evine yapılan baskın, bu olayın ciddiyetini gözler önüne seriyor.
Özellikle, İran’da suikasta uğrayan Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye için 2 Ağustos’taki cuma hutbesinde dua etmesinin ardından, İsrail polisleri tarafından gözaltına alındığı bildirildi. Bu tür dini ve siyasi eylemlerin, İsrail makamları tarafından nasıl cezalandırıldığı konusunda önemli bir örnek teşkil ediyor.
İsrail İçişleri Bakanı Moshe Arbel, Şeyh Sabri’nin Doğu Kudüs’teki ikamet iznini iptal ederek onu şehir dışına çıkarmayı hedeflediğini açıkladı. Bu, Filistinli liderlerin özgürlüklerine yönelik bir başka kısıtlama olarak değerlendiriliyor. Ayrıca, İsrail polisi 8 Ağustos’ta Şeyh Sabri’ye 6 ay boyunca Mescid-i Aksa’ya giriş yasağı getirdi. Bu yasak, Mescid-i Aksa’nın manevi ve dini öneminin göz ardı edildiği bir durumu sergiliyor.
Son yıllarda, İsrail, Şeyh Sabri’yi defalarca gözaltına alarak, yurt dışına çıkış yasağı koymuş ve Mescid-i Aksa’ya girişini engellemiştir. Bu durum, işgal altındaki Doğu Kudüs’teki Filistinlilerin kalıcı oturum statülerinin de iptal edilmesine yol açmaktadır. Bu tür uygulamalar, bölgedeki Filistinlilerin yaşamlarını zorlaştırmakta ve hak ihlalleri olarak nitelendirilmektedir.
Doğu Kudüs’te yaşayan Filistinlilerin, Batı Şeria’ya sürgün edilmesi, bu politikanın en acı örneklerinden biridir. Bu durum, bölgedeki demografik yapıyı değiştirmeye yönelik bir strateji olarak değerlendirilmektedir.