Türkiye genelinde yapılan kamuoyu araştırmaları, iktidarın süregelen düşüş trendine rağmen, toplumun değişim taleplerini karşılayacak güçlü bir alternatifin henüz ortaya çıkmadığını gözler önüne seriyor. Araştırmacılar, muhalefetin mevcut rejimin gündemlerine kapılmadan, toplumsal muhalefet güçleriyle birlikte daha aktif bir şekilde sokak söylemini pratiğe dökmesi gerektiğini vurguluyor.
BirGün’ün aktardığına göre, yaşanan sorunlar karşısında hükümetin yönetememe krizinin devam ettiği ve rejim muhalefetini belirli bir sınırda tutma planları yaptığı gözlemleniyor. Siyasetin üst perdesinde normalleşme tartışmaları ve yargı içindeki krizler öne çıkarken, çiftçiler, işçiler, kadınlar ve emeklilerin bir araya gelerek ortak hareket etmeleri, rejime karşı itirazları daha da belirginleştiriyor.
Yapılan araştırmalar, AKP’nin uzun yıllar içinde oluşturduğu toplumsal mühendislik sonucunda giderek eriyen bir iktidar bloğu haline geldiğini ortaya koyuyor. Ancak muhalefetin, toplumun geniş kesimlerinden yeterli desteği alamadığı belirtiliyor. Özellikle ekonomik kriz ve yoksullaşma, halkın en büyük gündem maddeleri arasında yer alırken, siyasal alternatifin netleşmemesi, seçmenleri kararsız bırakıyor.
Bulgu Araştırma Kurucusu Semih Turan, toplumsal muhalefetin yükselmesi beklentisinin yanlış olmadığını, fakat bu tepkilerin siyasal sonuçlar yaratabilmesi için toplumun ne kadar örgütlü olduğunun kritik bir öneme sahip olduğunu ifade ediyor. Yöneylem Araştırma Koordinatörü Doç. Dr. Derya Kömürcü ise, toplumsal desteğin giderek iktidardan uzaklaştığını, ancak muhalefetin henüz bu desteği siyasal başarıya dönüştüremediğini belirtiyor.